Eski zamanların birinde, uzak bir diyarda Ali Baba adında fakir bir oduncu yaşardı. Her gün şafak sökerken ormana gider, odun toplar ve bunları pazarda satarak kıt kanaat geçinirdi. Ali Baba’nın Kasım adında zengin bir ağabeyi vardı. Kasım, kentteki en büyük tüccarlardan biriydi ve büyük bir evde yaşıyordu. Ağabeyi Ali Baba’ya hiç yardım etmez, hatta onu kapısından bile kovardı.

Sihirli Mağaranın Keşfi
Bir gün Ali Baba, her zamanki gibi ormanda odun toplarken uzaktan yaklaşan at sesleri duydu. Korkarak hemen yakındaki kalın bir ağacın arkasına saklandı. Az sonra karşısına güçlü kuvvetli, silahlarla donanmış kırk atlı çıktı. Bunlar, tüm bölgeyi kasıp kavuran korkulan haramilerdi.
Haramiler, ağacın gizlediği Ali Baba’yı fark etmeden, atlarından indiler ve büyük bir kayanın önünde durdular. İçlerinden biri, görünüşte liderleri olan adam öne çıktı ve yüksek sesle bağırdı: Açıl Susam Açıl! Bu sözler üzerine kayalık duvar birden aralandı ve önlerinde geniş bir mağara girişi belirdi.
Haramiler içeri girdikten sonra, lider aynı sözü tekrar söyledi ve kaya kapandı. Ali Baba korkuyla titreyerek olduğu yerden çıkmaya bile cesaret edemedi. Uzun süre bekledikten sonra haramiler tekrar göründüler. Lider yine sihirli kelimeleri söyledi: Kapan Susam Kapan! Mağara girişi kapandı ve haramiler oradan uzaklaştı.

Hazine Dolu Mağara
Ali Baba merakla büyük kayanın önüne geldi ve titrek bir sesle: Açıl Susam Açıl, dedi. Kaya duvar açıldı ve Ali Baba kendini hazine dolu bir mağarada buldu. İçeride altın, gümüş, mücevher ve ipek kumaş yığınları vardı. Haramiler yıllardır buraya çaldıkları hazineleri saklıyorlardı. Ali Baba ihtiyacı kadar altın aldı, fazlasına dokunmadı ve: Kapan Susam Kapan, diyerek mağaradan çıktı.

Sırrın Açığa Çıkması
Evine döndüğünde, Ali Baba karısına başından geçenleri anlattı. Altınları sayarken, ölçmek için bir ölçek lazım oldu. Ama evde böyle bir şey yoktu. Karısı, zengin ağabeyi Kasım’ın karısından ödünç almaya gitti. Kasım’ın karısı meraklandı ve ölçeğin dibine gizlice bal sürdü. Ali Baba altınları ölçüp bitirdiğinde, ölçeğe bir altın yapışmış olarak kaldı.
Ertesi gün Kasım’ın karısı ölçeği geri aldığında dibindeki altını görünce şaşırdı ve hemen kocasına haber verdi. Kasım, kardeşine giderek onu sorguya çekti. Ali Baba çaresiz, mağaranın yerini ve sihirli kelimeleri söyledi.

Kasım’ın Acı Sonu
Hırslı Kasım ertesi gün mağaraya gitti. Sihirli sözleri söyledi ve içeri girdi. Karşısındaki zenginliğe inanamadı. Açgözlülükle daha fazla şey almak istedi ama çıkış zamanı geldiğinde sihirli kelimeleri unutmuştu. Panikledi ve birçok kelime denedi: Açıl Arpa Açıl, Açıl Buğday Açıl. Ama hiçbiri işe yaramadı.
Bu sırada haramiler döndü ve içeride Kasım’ı buldular. Onun kim olduğunu, mağarayı nasıl bulduğunu öğrenmek istediler. Kasım korkudan titreyerek kardeşinden bahsetmeyi reddetti. Haramiler öfkeyle onu öldürdüler ve ibret olsun diye cesedini mağara girişine astılar.

Akıllı Hizmetçi Morgiana
Ali Baba, ağabeyinin eve dönmediğini öğrenince endişelendi ve mağaraya gitmeye karar verdi. Orada ağabeyinin cansız bedenini buldu ve büyük bir üzüntüyle onu alıp evine getirdi. Kasım’ın ölümünü gizlemek için yardım isteyebileceği tek kişi Morgiana adında akıllı ve sadık bir hizmetçiydi.
Morgiana, mahalledeki yaşlı terzi Baba Mustafa’yı buldu ve ona göz bağı takarak Kasım’ın evine getirdi. Baba Mustafa, Kasım’ın bedenini dikkatle dikti, sanki hiç parçalanmamış gibi göründü. Böylece cenaze töreni doğal bir ölüm gibi düzenlendi.

Haramiler İzin Peşinde
Haramiler mağaraya döndüklerinde Kasım’ın cesedinin kaybolduğunu gördüler. Birisi sırlarını biliyordu ve bu kişiyi bulmaları gerekiyordu. Lider, adamlarından birini şehre gönderdi. Harami, kılık değiştirip şehre geldi ve tesadüfen Baba Mustafa ile konuştu. Yaşlı terzi, göz bağıyla bir ölüyü diktiğinden bahsetti. Harami hemen onu takip etti ve Kasım’ın evini işaretledi.
Haram lider, adamlarını gece eve girmek için gönderdi. Ancak akıllı Morgiana, evin kapısında bir işaret olduğunu fark etti ve hemen şehirdeki tüm kapılara aynı işareti koydu. Haramiler geldiğinde işaretli evlerin çokluğu karşısında şaşkına döndüler ve planları başarısız oldu.

Yağ Satıcısının Tuzağı
Lider bu kez kendisi şehre geldi ve Ali Baba’nın evini buldu. Kendini yağ satıcısı olarak tanıttı ve misafirperverlik gösteren Ali Baba’dan evinde konaklamak için izin istedi. Ali Baba onu evine kabul etti. Sahte tüccar, büyük küplerde taşıdığı yağın içinde aslında adamlarını saklıyordu. Gece herkes uyuduktan sonra küplerden çıkacak ve Ali Baba’yı öldüreceklerdi.
Morgiana gece mutfağa indiğinde yağ lambasının söndüğünü fark etti. Yağ almak için küplere yaklaştığında içinden gelen fısıltıyı duydu: Vakit geldi mi? Hemen durumu anladı ve soğukkanlılıkla her küpün içine kaynar yağ dökerek haydutları öldürdü.

Son İntikam ve Mutlu Son
Sabah olduğunda lider kaçmıştı ama küplerindeki tüm adamlarını kaybetmişti. Ali Baba, Morgiana’nın zekâsı ve cesareti sayesinde kurtulduğunu anladı.
Aradan aylar geçti ve lider intikam için tekrar geldi. Bu kez zengin bir tüccar kılığında Ali Baba’nın dükkânına geldi ve onunla dost oldu. Ali Baba onu evine yemeğe davet etti. Yemek sırasında Morgiana dans ederek konukları eğlendiriyordu. Keskin gözleri ve hafızası sayesinde bu tüccarın aslında harami lideri olduğunu fark etti. Dans ederken yanında taşıdığı hançerle, Ali Baba’ya zarar vermek üzere olan liderden aniden kurtuldu.
Ali Baba, Morgiana’nın hayatını tekrar kurtarmasının karşılığında ona özgürlük verdi ve oğluyla evlenmesini sağladı. Artık haramilerden korkmadan, huzur içinde yaşamaya başladılar. Ali Baba, haramiler mağarasındaki hazineyi ihtiyacı olanlara yardım etmek için kullandı ve cömertliğiyle tanınan, sevilen biri oldu. Böylece hayatının geri kalanını ailesiyle birlikte mutluluk içinde geçirdi.