Bir mahallede arabalara meraklı olan bir çocuk varmış. Bu çocuk birbirinden farklı birçok oyuncak arabaya sahipmiş. Arkadaşları onu her zaman çok kıskanıyor olsalar dahi, o bu duruma pek de aldırış etmezmiş. Her zaman oyuncaklarını arkadaşları ile paylaşmayı tercih edermiş.
Zamanının büyük bir kısmını arkadaşları ile oynayarak geçiren bu çocuk, araba yarışlarına da bir o kadar merak salmış. Televizyonda her gün araba yarışlarını seyredip kendisini pilotlarının yerine koyup büyük hayaller kurarmış.
Çocuk, bir gün arkadaşlarını toplamış ve bütün arabalarını alıp gelmiş. Her arkadaşına kendilerinin kullanmak istedikleri arabayı seçmelerini söylemiş. Bunun üzerine her çocuk kullanacağı arabayı seçmiş. Herkes arabası ile sıraya girmiş. Aynı hizada yer alan çocuklar belirlenen pistte arabalarını yarıştırmaya başlamışlar.
Araba yarışçısı çocuk o an kendinden geçmeye başlamış. Tıpkı bir araba yarışçısı pilotu edasıyla arabasını kullanır olmuş. Çocuk, hayal ve gerçeklik arasında pistte gidip gelmiş. Diğer çocuklar onun bu tutkulu hali karşısında her şeyi bırakıp sadece onu izlemeye koyulmuşlar. Onu izlerken adeta bir araba yarışçısı pilotunu izler gibi bir hisse kapılmışlar. Bu durum onlara dahi büyük bir heyecan vermiş.
Aradan geçen süre zarfında yarış sona ermiş. Araba yarışçısı çocuk yarışmayı bitirirken bir anda gerçek hayata dönmüş. Bütün arkadaşlarının bakışlarını kendi üzerinde hisseden çocuk, büyük bir şaşkınlık yaşamış. Çocuğu tebrik etmeye başlayan arkadaşları ise ona büyük bir iş çıkardığını söylemişler. Yaşadıkları karşısında hem büyük bir şok hem de büyük bir sevinç yaşayan çocuk hiç bozuntuya vermeden tüm tebrikleri kabul etmiş. O günden sonra bu oyunu bir gelenek haline getirmişler ve her gün bütün çocuklar arabalarıyla birlikte kendi aralarında yarışmaya devam etmişler.