Uzun yıllar boyunca bir değirmende çalışan yaşlı bir eşek vardı. Sahibi artık onun gücünün azaldığını ve işe yaramadığını düşünmeye başlamıştı. Eşek, sahibinin kendisini artık istemediğini anladığında büyük bir üzüntü duydu. Ancak kendi kaderine boyun eğmek yerine, Bremen şehrine gidip orada sokak müzisyeni olmaya karar verdi. Bremen, müzik ve sanatlarıyla ünlü bir şehirdi ve eşek de güzel anırabildiğini düşünüyordu.
Böylece bir sabah erkenden yola koyuldu. Önünde uzun bir yolculuk vardı ama kalbi umutla doluydu. Artık kendi hayatının kontrolünü eline almıştı ve bu onu heyecanlandırıyordu. Patikadan ilerlerken kendi kendine şarkılar mırıldanıyor, Bremen şehrinde nasıl bir hayat kuracağını hayal ediyordu.

Beklenmedik Yol Arkadaşları
Eşek yolda ilerlerken, yol kenarında üzgün görünen yaşlı bir köpekle karşılaştı. Köpek öyle bitkin görünüyordu ki eşek durup ona ne olduğunu sordu. Köpek, yaşlandığı için av köpeği görevini artık yapamadığını ve sahibinin onu terk ettiğini anlattı. Eşek hemen köpeğe Bremen şehrine gidip müzisyen olma planını açıkladı ve ona katılmasını önerdi. Köpek havlamasının oldukça melodik olduğunu düşünüyor ve teklifi sevinçle kabul etti.
İki dost birlikte yola devam ederken, bir çitin üzerinde üzgün bir şekilde oturan yaşlı bir kediyle karşılaştılar. Kedi de benzer bir kaderi paylaşıyordu. Yaşlandığı için artık fare yakalayamıyor ve bu yüzden sahibi onu evden kovmuştu. Eşek ve köpek, kediye Bremen müzisyenlerine katılmasını teklif etti. Kedi güzel miyavlayabildiğini düşünüyordu ve bu teklife çok sevindi.
Üç arkadaş yollarına devam ederken, bir çiftliğin çitinde gururla duran bir horoz gördüler. Horoz yüksek sesle ötüyor ama gözlerinde bir hüzün vardı. Ona yaklaştıklarında, horoz onlara yarın çorbaya gireceğini çünkü ailenin misafirleri için kesilmesine karar verildiğini anlattı. Eşek, köpek ve kedi hemen ona da Bremen müzisyenlerine katılmayı teklif etti. Horoz, güçlü ve net sesiyle gruba katkıda bulunabileceğini düşünüyordu ve bu teklifi hemen kabul etti.

Ormandaki Esrarengiz Ev
Güneş batmaya başladığında, dört arkadaş ormanda gecelemeye karar verdi. Ancak ilerlerken uzakta bir evin ışıklarını fark ettiler. Belki orada kalacak daha rahat bir yer bulabilirlerdi. Eve yaklaştıklarında, pencereden içeri baktılar ve masanın etrafında oturmuş yemek yiyen haydutlar gördüler. Masa lezzetli yiyeceklerle doluydu ve dört arkadaş açlıktan mideleri guruldayarak birbirine baktı.
Eşek pencereye yaklaşıp içeri baktı ve haydutların nasıl insanlar olduğunu anlamaya çalıştı. Arkadaşları da merakla onun yanına geldi. Eşek, köpek, kedi ve horoz birlikte bir plan yaparak haydutları korkutup kaçırmaya karar verdiler. Eşek arka ayakları üzerinde duracak, köpek onun sırtına tırmanacak, kedi köpeğin üzerine çıkacak ve horoz da en tepeye, kedinin başına konacaktı.

Müzisyenlerin İlk Performansı
Hazırlıklarını tamamladıklarında, eşeğin işaretiyle hep birlikte müzik yapmaya başladılar. Eşek, köpek, kedi ve horoz hep bir ağızdan anırıp havlamaya başladılar. Sonra hep birlikte pencereden içeri atladılar. Bu beklenmedik gürültü ve görüntü karşısında haydutlar neye uğradıklarını şaşırarak büyük bir korkuyla evden kaçtılar. Dört arkadaş böylece evi ele geçirdiler ve masadaki lezzetli yemekleri afiyetle yediler.
Yemekten sonra, her biri kendine uygun bir uyku yeri buldu. Eşek ahıra gitti, köpek kapının önüne uzandı, kedi sıcak küllerle dolu şöminenin yanına kıvrıldı ve horoz da kirişe tünedi. Yorgun olduklarından hepsi hemen uykuya daldı.

Haydutların Geri Dönüşü
Gece yarısı olduğunda, haydutların lideri eve geri döndü. Her şeyin sessiz olduğunu görünce bir arkadaşını içeriyi kontrol etmesi için gönderdi. Haydut mutfağa girdiğinde, karanlıkta kedinin parlayan gözlerini gördü ve bunun şeytani bir yaratık olduğunu düşündü. Kedi tırmalamaya başladığında, korkuyla köpeğin üzerine düştü. Köpek onu ısırdı ve haydut can havliyle dışarı kaçarken eşek güçlü bir tekme attı. Tüm bu gürültüyle uyanan horoz da yüksek sesle öterek ortalığı daha da karıştırdı.
Korkuyla kaçan haydut, liderine evde korkunç bir cadı, kendisini bıçaklayan bir adam, onu sopayla döven bir dev ve damda onlara emir veren bir hakim olduğunu söyledi. Haydutlar bir daha o eve yaklaşmamaya karar verdiler.

Bremen Mızıkacılarının Yeni Yuvası
Dört arkadaş evi o kadar çok sevmişlerdi ki Bremen şehrine gitme planlarını ertelediler. Ev onlar için mükemmel bir yuva olmuştu. Eşek ahırda rahat ediyor, köpek bahçeyi koruyor, kedi sıcak şöminenin yanında uyuyor ve horoz çatıda güneşin doğuşunu haber veriyordu.
Zamanla ormandaki ev, Bremen Mızıkacıları olarak anılan dört arkadaşın ünlü müzik evine dönüştü. Çevre köylerden insanlar onların müziğini dinlemeye gelir oldu. Her akşam dört arkadaş evlerinin önünde küçük konserler veriyor, ormandaki diğer hayvanlar ve ziyaretçiler onları keyifle dinliyordu.
Bremen Mızıkacıları Masalından Çıkarılacak Dersler
Bremen Mızıkacıları masalı, yaşlılık veya farklılık nedeniyle toplum dışına itilenlerin bile kendi yetenekleriyle yeni bir başlangıç yapabileceklerini gösterir. Dört arkadaş, kendilerini değersiz gören sahiplerini geride bırakarak kendi yollarını çizmeyi başarmıştır.
Ayrıca bu masal, farklı özelliklere sahip bireylerin bir araya gelerek güçlerini birleştirdiklerinde neleri başarabileceklerini de gösterir. Eşek, köpek, kedi ve horoz tek başlarına belki de haydutları korkutamazdı ama birlikte hareket ederek bunu başardılar.
En önemlisi ise, Bremen Mızıkacıları dostluğun, dayanışmanın ve karşılıklı yardımlaşmanın önemini vurgular. Dört arkadaş birbirlerine destek olarak zorlukların üstesinden geldiler ve sonunda huzur içinde yaşayabilecekleri bir yuva buldular.
Her ne kadar Bremen şehrine hiç ulaşamasalar da, dört arkadaş hayallerinden vazgeçmemiş, sadece onları farklı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Bazen hayatta planlarımız değişebilir ama önemli olan hedefe giden yolda karşımıza çıkan fırsatları değerlendirebilmektir.