Uyku Masalları – Sönmeyen Fenerin Sırrı
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, deniz kıyısında küçük ama huzurlu bir balıkçı kasabası varmış. Bu kasabanın en önemli simgesi, kayalıkların üzerine kurulmuş ve yıllardır hiç sönmeyen büyük bir fenermiş. Kasaba halkı, fenerin sadece bir ışık kaynağı olmadığını, içinde büyük bir sır sakladığını anlatırmış. Ne olursa olsun fenerin ışığı hiç sönmez, en karanlık gecelerde bile denizcileri güvenle limana ulaştırırmış.
Bu kasabada, meraklı ve cesur bir çocuk olan Mert yaşarmış. Mert, her gece penceresinden fenerin ışığını izlermiş ve bir gün onun sırrını keşfetmeye karar vermiş. Yanına sadık dostu, minik kedisi Pamuk’u da alarak fenerin yolunu tutmuş. Kayalıkları tırmanıp fenerin büyük kapısına ulaştığında yaşlı bekçi Hasan Amca kapıyı açmış. Gülümseyerek Mert’i içeri davet etmiş.
Fenerin içi, duvarları eski haritalarla kaplı, raflarında deniz kabukları ve pusulalar olan büyüleyici bir yermiş. Ancak Mert’in dikkatini en çok çeken şey, ışık kaynağı olmuş. Fenerin ortasında kocaman bir lamba varmış ama içinde sıradan bir yağ ya da mum yerine parlayan, altın sarısı kumlar bulunuyormuş.
Mert merakla sormuş: “Bu ışık nasıl hiç sönmüyor?”
Hasan Amca gülümseyerek lambanın içine bir avuç daha parlayan kum eklemiş ve şöyle demiş:
“Bu kum, denizin derinliklerindeki Işık Adası’ndan geliyor. O ada, sadece cesur ve iyi kalpli insanların görebileceği bir yer. Her gece dalgalar, o adadan gelen sihirli kumları kıyıya getirir. Ben de her sabah o kumları toplayıp fenerin ışığını beslerim. Bu yüzden ışık hiç sönmez.”
Mert şaşkınlıkla Hasan Amca’ya bakmış. “Peki, bu kumlar olmazsa ne olur?” diye sormuş.
Hasan Amca derin bir nefes almış. “O zaman fenerin ışığı söner ve denizciler yolunu kaybeder. Ama asıl ışık burada,” diyerek Mert’in kalbine işaret etmiş. “Gerçek ışık, iyilik ve cesaretle dolu yüreklerde yanar. O ışık hiç sönmezse dünya da karanlıkta kalmaz.”
Mert o günden sonra her sabah sahile gidip sihirli kumları toplamaya yardım etmiş. Kasaba halkı, fenerin hiç sönmemesinin sırrını bilmese de onun ardında yatan dostluk, cesaret ve iyiliğin farkında olmuş.